16 Ocak 2008 Çarşamba
Karaciğer kanseri teşisi
Günümüzde karaciğerdeki her türlü gelişimi, görüntüleme yöntemleri aracılığı ile saptamak mümkündür. Özellikle risk altındaki hastalar en ucuz ve kolay uygulanabilen yöntem olan ultrasonografi ile takibe alınmalıdır. Bilgisayarlı tomografi (BT), magnetik rezonans görüntüleme (MR), anjiografi başvurulacak diğer yöntemlerdir. Bazen tanıyı kuvvetlendirmek için bu görüntüleme yöntemlerinden birkaçı bir arada kullanılabilir. Kanda, bir tümör belirteci (marker) olan alfa feto protein tayini yapılabilir. Bu testin yüksek çıkması kanser açısından anlamlıdır. Ancak kanser olduğu bilinenlerde bile normal çıkabildiği unutulmamalıdır. Normal çıkması tümör yok anlamına gelmez. Tanıda ortada kalınan nadir vakalarda karaciğerden iğne biyopsisi yapılabilir. Ancak bu sık başvurulması gereken bir yöntem değildir. Biyopsi yapılıp yapılmamasına bu konularda deneyimli bir karaciğer cerrahı karar vermelidir.Bilim adamları, karaciğer kanserini erken aşamada tespit edebilecek ve daha kesin bir teşhis sağlayabilecek basit bir kan testi geliştirdi. Çalışmanın başkanlığını yürüten Belçika'da Flanders Biyoteknoloji Enstitüsü ve Gand Üniversitesi'nden Chitty Chen, halen kullanılan tetkiklerin biyopsiler, görüntüleme ve doktorların kötü huylu tümörleri tespit edebildiği AFP testi olduğunu belirterek, ancak bu yöntemlerin, tümörün ilk aşamada mı, yoksa ileri aşamada mı olduğunu da ortaya koyan yeni test kadar hassas olmadığını kaydetti. Geliştirilen yeni kan testinin hastalara erken teşhis olanağıyla hayatta kalmak için daha fazla şans tanıdığını anlatan Chen, karaciğer kanserinin erken aşamalarında belirti vermediğini anımsattı. Chen, semptomlar ortaya çıktığında karaciğerin görevini yapamaz hale geldiğini ve genelde tedavi için çok geç kalındığını belirtti. Hepatoloji dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, araştırmacıların geliştirdiği yeni kan testinde, karaciğer kanserinde ortaya çıkan, proteinlere bağlı şekerdeki değişiklikler tespit ediliyor. Çalışmaya göre, araştırmacılar proteinde ortaya çıkan iki belirli şeker grubunun miktarına göre de tümörün büyüklüğünü belirleyebiliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2008
(44)
-
▼
Ocak
(44)
- Egzama ve atopik dermatit
- YAN ETKiLER NASIL BAŞA ÇIKILIR
- iNTERFERON TEDAViSiNDE YAN ETKiLER
- Hepatit-C Tedavisi
- Kısırlık nedir
- Kadından kaynaklanan kısırlıklar
- siroz Tedavisi
- Siroz nedir?
- Sedef Hastalığı Tanı ve Tedavisi
- Vitiligo bitkisel tedavisi
- Belli başlı kanser tipleri
- Mesana kanseri
- Böbrek taşı oluşumu
- Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisi
- Küçük hücreli akciğer kanserinin evreleri
- Küçük hücreli akciğer kanseri belirtileri
- Küçük hücreli akciğer kanseri nedir
- rahim iç kanseri belirtileri
- pankreas baş kanseri belirtileri
- PANKREAS BAŞI KANSERİ NEDİR?
- Akciğer kanseri nedenleri?
- Akciğer kanseri tedavi konumu
- Akciğer kanserinin türleri
- Akciğer kanseri belirtileri nelerdir?
- Mide kanseri tedavisi
- Mide kanseri belirtileri?
- Mide kanseri nedenleri?
- Meme kanseri tedavisi
- Meme kanseri riskleri
- Meme kanseri belirtileri
- Gırtlak kanseri tedavi yöntemi
- Gırtlak kanseri belirtileri
- Karaciğer kanseri teşisi
- Karaciğer kanseri tedavisi
- Karaciğer kanseri nasıl oluşur
- Bağırsak kanseri tedavisi
- Barsak kanseri belirtileri
- Barsak kanseri nedir?
- Bağırsak Kanseri Belirtileri
- Pankreas Başı Kanseri Bitkisel Tedavisi
- Pankreas Başı Kanseri Bitkisel Tedavisi
- Pankreas kanseri tedavisi
- pankreas kanseri belirtileri
- Böbrek kanserinin bilinen risk faktörleri
-
▼
Ocak
(44)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder